13 Nisan 2016 Çarşamba

COŞKULU VAPUR

                   1986

Bugün bir kez daha kavradım büyüdüğümü
vapur da değildim artık; bir okyanusaşırı eskisi.
O bile değil, şekilsiz bir şehiriçi gemisi,şişkin.
Kocaman bir turuncu baca
Siyaha kesmiş çeperleri
bellek dolandığım bulamaç su.
Ben bir zamanlar güzel bir yelkenli idim.
Beyaz üzre pastel sarı bezeli
Aldım mı rüzgarı
Salardım kendimi engin sulara
Şimdiler de ürkek, kirli ve hantal

Diğerleri sakin ve beyaz
hoşnut etmiyor onları halim
tümden de dışlamıyorlar
esenekli ve sarı diye düşünüyor olmalılar
son zamanlarda fazla tütüyorsun,
baktırsana şu dumanına dedikleri oluyor.
şakaya vuruyorum.
Bir baca daha koyduracağım.
Gün geçtikçe büyüyorum, hayret ki ayırdına varıyorum.
             yolcu aldıkça büyüyor
             büyüdükçe yolcu alıyorum.
             bak biraz kendine,kızgınlar
             korkutuyorlar, özelliğimi çekemiyorlar.
             Vapuru vapur yapan,
             taşıdığı yolcudur.
             Kim daha fazla yolcu taşıyor!

             Aldırmıyorum yüke, yalpalamamaya çalışıyorum.
             korkuya yer yok, varlık tükenmez.
             Arada, bir iskeleye çekip
             ufukları gözlediğim oluyor,boş.
             içimi hüzünle karışık bir coşku kaplıyor.
             Daha güçlü atılıyorum karanlık sulara.


             ::


             Giderek daha  ağır  gidiyorum, fark etmesem de
             Ortalığı zifire kesiyor dumanım
             Diğerlerinin canını sıkıyorum, açıkça.
             Belli ki kirleniyor sözüm ona beyazlıkları.
             Tek martılar dostu coşkumun
             anlaşılmaması anlaşılmaz bilgeliklerinin.
             Öngörü, duru görü güçlü kanatlar istermiş.
             Neyin var diyen yok değil
             kime ne anlatacaksın
             Ne yapayım diyorum, böyle işte
             sıkıntıdan, hep aynı hat
             git gel, git gel ! n'olacak.

Şiirler düzüyorum eski koyların özlemiyle
Yolcular iniyor, yolcular biniyor
             Kimi gülüyor, kimi sövüyor
             Hepsi bu ne iştir anlamadık diyor.
             bu vapur burada ne arıyor
Arada bir mühendisler gezmiyor değil eski gövdemi
             yeniden açık denizler mi, yoksa ıskarta mı.
             Bir aksilik rüzgarı içime doluyor.
             yeri göğü daha bir sarıyor dumanım.
             Tüm çatanalar çatılıyor, dört yanıma
             Gönüllerini almak için bir şapka
             uyduruyorum,kayıp eşya dolabından.
             Kocaman bacama geçiriyor, bir iki hoplatıyorum.
             anlasınlar istiyorum,kurallara saygılıyım.
             yayvanlaşıyor bacam, turunç ve güleç.
             Küplere biniyorlar, üzerime
             çıkıp tepiniyorlar.Ardından limana...
             Yeter, yeter, evet yeter .
             Bir bakıyorum.
             binlerce iple bağlıyım.

Abaris Dephis  1986


2 yorum: